Intel, İsrailli otonom sürüş teknolojisi geliştiren Mobileye şirketiyle anlaşmaya vardı. Hisse başına 63.54 dolar ödeyecek olan Intel toplamda 15.3 milyar doları gözden çıkardı.

Dünyanın en büyük yarı iletken üreticisi olan Intel uzun zamandır özellikle geçen yıldan itibaren otonom sürüş teknolojilerine yönelmiş ve son olarak BMW ile birlikte otonom hareket edebilen otomobilin testlerine başlamıştı. Şirket bugün yaptığı açıklamayla BMW projesinde beraber çalıştığı İsrailli otonom sürüş teknolojileri geliştiren Mobileye şirketini 15.3 milyar dolar karşılığında satın aldığını duyurdu.

Daha önce Tesla’yla da birlikte çalışmış olan Mobileye; sensör teknolojisi, haritalama, ön ve arka kamera teknolojisi gibi otonom araçlar için olmazsa olmaz denilebilecek pek çok alanda önemli bir tecrübeye sahip. Üstelik Intel bu anlaşma ile birlikte sadece şirkete ait olan teknolojilerin sahibi olmakla kalmayacak Mobileye’ın birlikte çalıştığı otomobil üreticilerinin de yeni çalışma ortağı haline gelecek zira Mobileye’nin CTO’su Amnon Shashua’nın açıklamalarına göre şirket BMW ve Audi ile birlikte 10’u geçtiğimiz yıl başlamış olmak üzere toplamda 27 adet otomobil üreticisiyle iş birliği programına sahip. Basın açıklamasında konuşan Intel CEO’su Brian Krzanich, satın almanın hissedarlar, otomotiv endüstrisi ve tüketiciler için büyük bir adım olduğunu dile getirirken otonom sürüş alanında önde gelen Mobileye ile birlikte Intel’in teknolojisi bir araya getirilerek güvenli, yüksek performanslı ve düşük maliyetli ürünlerin kullanıcılara sunulacağını belirtti.

Aktürk AB’nin dünyanın önde gelen hukuk bürosu rehberlerinden HG.org’a üye olduğunu bildirmekten memnuniyet duyarız.

Aktürk AB’nin dünyanın ilk ve tek gemi haczi ağı ShipArrested’a üye olduğunu bildirmekten memnuniyet duyarız.

Aktürk AB’nin uluslararası bağımsız hukuk bürosu ağı IR Global’e üye olduğunu duyurmaktan memnuniyet duyarız. Büromuz IR Global’in Doğrudan Yabancı Sermaye Hukuku ve Fikri Mülkiyet Hukuku alanlarında Türkiye’deki münhasır üyeliğine kabul edilmiştir. Bu üyeliğin büromuzun uluslararası hizmet kapasitesini daha yükselteceğine inanıyoruz.

Üyeliğimizle ilgili olarak IR Global’dan yapılan açıklamaya aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://irglobal.com/article/akturk-ab-joins-ir-as-the-exclusive-foreign-direct-investment-ip-trademark-copyright-and-ip-patents-member-in-turkey-de2f

Rusya’nın en büyük petrol şirketi Rosneft’in yüzde 19,5’lik hissesinin, İngiltere-İsviçre ortaklığındaki Glencore ve Katar devletfonundan oluşan konsorsiyuma 10,5 milyar Euro’ya satıldığı bildirildi.

Rusya’nın en büyük petrol şirketi Rosneft’in yüzde 19,5’lik hissesinin, İngiltere-İsviçre ortaklığındaki Glencore ve Katar devlet fonundan oluşan konsorsiyuma 10,5 milyar Euro’ya satıldığı bildirildi.

Kremlin Basın Servisince yapılan açıklamaya göre, şirketin Rus devleti kontrolündeki yüzde 19,5’lik hissesi İngiltere-İsviçre ortaklığındaki Glencore ve Katar devlet fonundan oluşan konsorsiyuma satıldı.

Açıklamada, Rosneft CEO’su Igor Sechin tarafından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e verilen bilgiye göre, toplam 10,5 milyar dolarlık hisse satışının, dünya enerji sektöründe bu yıl gerçekleşen en büyük satış işlemi olduğu belirtildi.

Satış işleminin, petrol fiyatlarının yükselmeye başladığı bir döneme denk geldiğine işaret eden Putin, “Söz konusu yükselişle, Rosneft hisselerinde değer artışı yaşandığını, dolayısıyla bu satışın doğru bir zamanda gerçekleştiğini söyleyebiliriz.” dedi.

Açıklamada, Putin’in Rus rublesinde dalgalanma yaşanmaması için Rosneft’in özelleştirilmesinden elde edilecek gelirin Rus rublesine çevirilmesi talimatını verdiği vurgulandı.

Petrol fiyatlarındaki gerilemenin yanı sıra Ukrayna’daki faaliyetlerden ötürü uygulanan yaptırımlar nedeniyle 20 aydır resesyon yaşanan Rusya’da, bütçe açığının kapatılması amacıyla devlet şirketlerindeki devlet paylarının özelleştirilmesi uzun süredir gündemde yer alıyor.

Çinli Oceanwide Group Co. bu hafta sonu ABD’den Genworth Financial sigorta şirketini 2,7 milyar dolar nakit karşılığı satın aldı.

New York Times?ta yer alan habere göre, Beijing’de yerleşik Oceanwide, Virginia’da yerleşik ABD şirketi için hisse başına 5,43 dolar ödedi. Pazar günü açıklanan ortak bildiride Oceanwide’ın hissedarlara böylece Cuma kapanışına göre %4’lük bir prim vermiş olduğu belirtiliyor.

Oceanwide, dünya çapında pek tanınmış bir kuruluş olmamakla birlikte, fonlarının ünlü işadamı Lu Zhiqiang tarafından yapıldığı ve gayrimenkul ve finans sektörlerinde yatırım yaptığı biliniyor.
Son dönemde Uzakdoğu yatırımcılarının yabancı piyasalara yöneldiği biliniyor.

Japon hayat sigorta şirketleri, bunu, kendi nüfuslarının yaşlanmasına karşı korunmak için yapıyor. Çin firmaları ise ekonomik büyümenin yavaşlama göstermesine önlem olarak dışarıda yatırıma yöneliyor.
Nitekim 2017’de de sürmesi öngörülen bu dış yatırım furyasının 2016’daki en önemli örneklerinden biri, China National Chemicals’ın 43 milyar dolar karşılığı İsviçreli Syngema firmasını alması olmuştu.

ABD’li telekomünikasyon şirketi AT&T’nin, televizyon, sinema ve eğlence sektörü devi Time Warner’ı yaklaşık 85 milyar dolara satın alacağı duyuruldu.

AT&T’den yapılan açıklamada, cep telefonu operatörü ve internet hizmeti sağlayıcısı AT&T’nin, bünyesinde Time dergisi ve Hollywood’lu film yapım ve dağıtım şirketleri Warner Bros, New Line Cinema ve televizyon kanallarından CNN, TNT ve HBO’ya sahip olan Time Warner’ı 85,4 milyar dolara satın alacağı bildirildi.

AT&T’nin Time Warner’ın toplam borcunu da satın almasıyla anlaşmanın toplam değerinin 108,7 milyar dolar olacağının kaydedildiği açıklamada, anlaşmanın tamamlanmasının ardından Time Warner hissedarlarının AT&T hisselerinin yüzde 14,4 ila yüzde 15,7 oranında sahip olacağı belirtildi.

Açıklamada, her iki şirketin yönetim kurulu üyelerinin anlaşmayı oybirliğiyle kabul ettiği bildirildi.

ABD’li Comcast ve Walt Disney’den sonra televizyon, sinema ve eğlence sektöründe dünyanın en büyük üçüncü şirketi konumunda bulunan Time Warner’ın piyasa değeri 73 milyar dolar iken, yaklaşık 142 milyon cep telefonu ve 16 milyon internet abonesi bulunan AT&T’nin piyasa değeri ise 226 milyar dolar olarak ölçülüyor.

Bu yılın ikinci çeyreğinde, AT&T 40,5 milyar dolar gelir ve 3,4 milyar dolar net kar açıklarken, Time Warner’ın geliri 7 milyar dolar, net geliri de 1,8 milyar dolar olmuştu.

Uzmanlar, AT&T gibi bir telekomünikasyon şirketinin, Time Warner büyüklüğündeki bir eğlence devini satın almasının federal yasalara göre tekel sorunu oluşturabileceğini vurgularken, ABD regülatörlerinin anlaşmayı onaylamama olasılığının bulunduğuna dikkati çekiyor.
Öte yandan, AT&T ve Time Warner’ın, sırasıyla “dağıtım” ve “üretim” alanlarında faaliyet gösterdiğini vurgulayan analistler, satın almanın “dikey entegrasyon” özelliğine işaret ederek tekel sorunu oluşmayacağını savunuyor.

Cumhuriyetçi Parti’den başkan adayı ve iş adamı Donald Trump, bugün yaptığı açıklamada, 8 Kasım’daki seçimlerde ABD başkanı seçilmesi durumunda kuracağı hükümetin, medya endüstrisinde “gücün daha az elde bütünleşmesi” kaygısıyla AT&T’nin Time Warner’ı satın almasını onaylamayacağını söylemişti.

Time Warner, 2000 yılında bir başka ABD internet hizmeti sağlayıcısı olan America Online (AOL) tarafından 164 milyar dolara satın alınmış, ancak mali sorunlar nedeniyle 2009’da iki şirket ayrılmıştı.

ABD’li bir diğer sinema ve eğlence sektörü devi 21st Century Fox, Haziran 2014’te Time Warner’ı satın almak için 80 milyar dolarlık teklif vermiş ancak Time Warner yönetim kurulu üyeleri teklifi reddetmişti.

Johnson & Johnson, Abbott Medical Optics, şirketini 4.325 milyar dolar bedelle satın almak üzere kesin anlaşmaya varıldığını duyurdu.

Satın alma, katarakt cerrahisi, lazer refraktif cerrahi ve tüketici göz sağlığı ürünlerini kapsıyor.

“Göz sağlığı, günümüzde sağlık alanındaki en büyük, en hızlı büyüyen ve en yetersiz hizmetin alındığı segmenttir” diyen Johnson & Johnson’ın Vision Care Şirketlerinden sorumlu, Şirket Grup Başkanı Ashley McEvoy, “Abbott Medical Optics’in güçlü ve farklılaşmış cerrahi oftalmoloji portföyünün satın alınması, dünya lideri ACUVUE® kontakt lens işimizle birleştiğinde, görme bakımı alanında daha geniş tabanlı bir lider haline geleceğiz; daha da önemlisi, bu satın almayla en sık yapılan ameliyatlardan birisi ve önlenebilir körlüğün bir numaralı nedeni olan katarakt cerrahisine de gireceğiz” dedi.

AMO oftalmik cerrahide küresel bir lider ve katarakt cerrahisinde kullanılan intraoküler lensleriyle de dünya çapında tanınıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre yaklaşık olarak 20 milyon kişi yaşa bağlı katarakt nedeniyle görmüyor ve en az 100 milyon gözdeki görme keskinliği katarakt nedeniyle tehlike altında. Bu rakamlar nüfustaki artış ve ortalama yaşam süresinin uzamasıyla birlikte sürekli olarak artıyor.

Alman ilaç ve kimya şirketi Bayer AG, tarım şirketi Monsanto’nun satın alımı konusunda tamamı nakit olmak üzere, hisse başına 128 dolardan anlaşma sağlandığını bildirdi.

Bayer AG’den yapılan açıklamada, “Bayer’in Monsanto’yu tamamı nakit olmak üzere hisse başına 128 dolardan satın alması konusunda Monsanto ile kesin olarak anlaşma sağlanmıştır.” denildi.

Borçlar da dahil olmak üzere 66 milyar dolarlık işlem büyüklüğünü temsil eden satın almanın, büyük bir potansiyel oluşturacağına işaret edilen açıklamada, birleşimin iki farklı ancak son derece tamamlayıcı işletmeleri bir araya getireceği ifade edildi.

Bayer AG Üst Yöneticisi (CEO) Werner Baumann, konuya ilişkin açıklamasında, “İki büyük kuruluşun birleşimini duyurmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu bizim mahsul bilimi işimiz için önemli bir adımı temsil etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Monsanto Genel Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı Hugh Grant ise “Söz konusu satın alma duyurusu, başardığımız her şeyin ve Monsanto’daki paydaşlarımıza oluşturduğumuz değerin bir kanıtı. Bu birleşmenin bizim hisse sahiplerimiz için en etkileyici değeri temsil ettiğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Öte yandan, satın alma işleminin tamamlanması için Monsanto hissedar birleşme sözleşmesinin onaylanması ve gerekli yasal onayların alınması gibi olağan kapanış koşullarının sağlanması gerekiyor. Söz konusu satın alma işleminin 2017 yılı sonuna kadar biteceği öngörülüyor.

Almanya’nın en önemli şirketlerinden Bayer, daha çok Aspirin gibi sağlık ürünleriyle bilinse de tarım ürünleri, tohum ve yabani ot ile haşereye karşı kimyasal ilaçlar da üretiyor. Monsanto ise daha çok genetiğiyle oynanmış tohum ürünleriyle gündemde.

Bayer ve Monsanto’nun birleşmesiyle dünyanın en büyük tarım ilaçları tedarikçisinin oluşacağı belirtiliyor.

Dubai, United Arab Emirates: STA Law firm today announced that the firm has established a co-operation agreement with Akturk AB, a law firm based in Turkey.

This agreement brings together Akturk AB’s local knowledge with STA’s international reach and outstanding reputation. Additionally, this steps strengthens STA’s footprint within the broader Middle East market. Akturk AB as significant expertise and capabilities across a wide range of practices including corporate, mergers and acquisitions, private equity, venture capital, litigation and entertainment and media. The co-operation also paves way for STA’s client to be represented by Akturk AB’s team of lawyers in Turkey courts.
Rini Agrawal, Senior Associate at STA Law Firm’s Abu Dhabi office said: “We are extremely pleased to formalize our cooperation with Akturk AB and we look forward to serving Turkish clients within UAE in addition to representation of STA’s clients by Akturk AB before Turkish Courts.”
Bora Akturk, Partner at Akturk AB said: “We are very excited to be entering into a co-operation agreement with STA Law Firm, a firm with excellent reputation, capability and known for its bespoke legal advice. Akturk AB’s local knowledge and STA’s global capabilities will pave way for us in providing even more comprehensive and bespoke solutions both national and multinational clients”.

Akturk AB and STA Law Firm’s corporate website will be www.dubaideturkavukat.com which is expected to go live early next week.